Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (IAEA), İran ile olan nükleer anlaşmayı sonlandırma kararı alarak dikkatleri üzerine çekti. Bu adım, küresel güvenlik dengeleri ve Orta Doğu'daki jeopolitik ilişkler açısından son derece önemli bir gelişme olarak değerlendiriliyor. 2015'te imzalanan ve Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi tarafından onaylanan Nükleer Silahların Yayılmasını Önleme Antlaşması (NPT) kapsamındaki bu anlaşmanın sona ermesi, hem İran’ın nükleer programı hem de uluslararası ilişkiler açısından kaygıları artırdı.
IAEA, İran'dan çekilme kararının gerekçelerini kamuoyuyla paylaştı. Ajans, İran'ın nükleer faaliyetlerinin şeffaflığı konusunda kaygılar olduğunu belirtirken, bu süreçte İran’ın taahhütlerine uymadığını öne sürdü. Ajansın çekilmesi, aynı zamanda İran’ın uranyum zenginleştirme faaliyetlerinde gösterdiği artış ve IAEA denetimlerine olan işbirliğindeki azalma ile de ilgili. İran yönetimi ise uluslararası basında çıkan bu haberleri sert bir dille eleştirerek, IAEA’nın kararını siyasi bir adımdan ibaret olduğunu iddia etti.
IAEA’nın İran ile olan anlaşmayı sonlandırması, Orta Doğu'da nükleer gerilimi bir üst seviyeye taşıyabilir. Bu gelişme, ABD ve Avrupa Birliği dahil birçok ülkenin İran'ın nükleer programı konusundaki endişelerini yeniden canlandırdı. Uzmanlar, IAEA'nın çekilmesinin ardından İran’ın nükleer silah geliştirme potansiyelinin artabileceği uyarısında bulunuyor. Ayrıca, bu durumun bölgedeki diğer ülkelerin nükleer silah edinme ihtimalini de artırabileceği kaydediliyor.
Başta ABD olmak üzere, Batılı ülkeler İran’ın nükleer programını kısıtlama çabalarını devam ettireceklerini duyurdu. Yedinci yıl dönümüne yaklaşan anlaşmanın kaderi, ayrıca Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin alacağı kararlara da bağlı. Diplomasi kanallarının tıkanması, büyük ihtimalle bölgedeki çatışmaların tırmanmasına yol açabilir.
Sonuç olarak, IAEA'nın İran'dan çekilmesi, sadece iki ülke arasındaki ilişkiler değil, aynı zamanda küresel güvenlik ve istikrar açısından da önemli bir kriz unsuru haline geldi. Bu süreçte hem İran yönetimi hem de diğer ülkelerin tepkileri dikkatle izlenecek. Ortaya çıkan bu gelişmeler, Orta Doğu'nun geleceği açısından belirleyici bir rol oynayacak gibi görünüyor.